T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ANTALYA / KEPEZ - Prof. Dr. Raşit Küçük Anadolu İmam Hatip Lisesi

Haberler

Ock

Küçüklüğümüzden beri satranç oynamanın zihni geliştirdiği bilgisiyle büyüdük. Satrancın zekâyla ilişkisi yıllarca bilim adamlarının çalışmalarına da konu oldu, tartışıldı. Peki, satranç ustalarını diğer oyunculardan özel kılan etmenlerin ne olduğunu hiç düşünmüş müydünüz? Bu soruya yanıt niteliğinde, bugüne kadar satrancın zihin üzerine etkilerine ve satranç ustalarının sahip oldukları yetiye yönelik yapılan pek çok araştırma ve kuramı sentezleyecek olursak iki temel noktaya ulaşıyoruz. İlki, satranç ustalarının sürekli olarak satranç oynamaları sonucu kazandıkları rutin, uygulamaya yönelik yetenek. Sürekli uygulama yapıyor olmak, ustalara hızlı ve etkili bir biçimde pozisyonları değerlendirebilme ayrıcalığı veriyor. İkinci özellikse, ustaların bilişsel süreçleri ve uzun süreli bellek örüntüleriyle daha sıkı ilişki içerisinde. Ustalar, zihinlerinde bir takım pozisyon şablonları oluşturuyor. Bu şablonlar, tek tek her bir olası taş dizilimi ve hamleyi barındırmasa da, genel hatlarıyla pozisyon şemalarını kapsıyor.

Etkili öğrenmede de sözü geçen bu durum, kişinin uzun süreli belleğindeki düzen ve bilgileri nasıl sınıflandırıp aralarındaki bağlantıları kodladığıyla ilişkili. Eğer ki, her bir oyun sırasında kişi pozisyonları değerlendirip genel ipuçları elde edebiliyor ve bu çıkarımlara bir bilgi paketi şeklinde (örneğin, bir kitaptan) değil de, kendi deneyimlerinden ulaşıyorsa yeteneği de o ölçüde gelişiyor. Ancak bu noktada satranca dair okuma yapmanın değerini de küçümsememek gerekiyor. Yalnızca, okunanların özümsenip uygulamaya geçirilebilmesi adına üzerinde zaman harcanması ve kişisel çaba gerekiyor. Böylece, kodlanan bilginin geri çağrımı da daha hızlı ve etkili gerçekleşiyor.

Peki, Okulumuzda Satranç sporu için nasıl bir planlamada bulunuyoruz. Öncelikle okulumuzun bir santranç sınıfı var ve  her noktasında satranç takımlarımız mevcut. Bizim için önceliğimiz olan yavrularımız boş vakitlerinde kolayca ulaşıp bu sporu yapabilmeri için onlara kolaylık sağlıyoruz. Katlarda özel sntranç masalarımız mevcut. Yine satranç için oyun köşemiz bulunmakta.

Ne demiştik. Bizim de planımız üstün nesiller yetiştirmek.

Mrt

Antalya Valimiz Sn. Ersin YAZICI, Kepez Kaymakamımız Sn. Nusret ŞAHİN, Antalya İl Milli Eğitim Müdürümüz Sn. Emre ÇALIŞKAN ve Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sn. Hüdai VURAL ziyaretlerini gerçekleştirdiler.

Şbt

AHENK Projesi kapsamında yazar Seyfullah Şenel ile okur olan öğrencilerimizi buluşturduk. Öğrencilerimizin çok beğendiği bir program oldu. Seyfullah Bey e, "Genç Hareket" e, velimiz Fatih Çınar a emeği geçen herkese teşekkür ederiz.

Şbt

Kütüphanemizi zenginleştirmek ve evlâlarımızın daha fazla kitap ile buluşturmak için düzenlemiş olduğumız kitap toplama kampanyamız devam ediyor. Destekleriniz bekliyoruz.

Şbt

5 B sınıfı öğrencimiz Ahmet Enes GENÇ, TÜGVA Kitap Kurdu Antalya 1. si olmuştur.

Oku düstüruyla hareket eden öğrencimizi, öğretmenlerini, hassaten Türkçe öğretmenimiz Ayşegül Hanımı, anne babasını tebrik ederiz.

Ock

  6 Eylül 2021 Pazartesi açılan okulumuzu , 21 Ocak 2022 tarihi itibariyle  ara tatile girerek 1. dönemi bitirmiş bulunmaktayız. Mesleki ve Akademik başarılılarla dolu bir dönem geçirmenin gururunu  yaşıyoruz. Öğrencilerimize başarılarının devam etmesi dileklerimizle iyi  tatiller diliyoruz.

Ock

"İyi ki Varsın Eren"

 

Antalya Vali Yardımcımız, Antalya İl Milli Eğitim Müdürümüz, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılarımız ve Şube Müdürlerimiz ve öğrencilerimizle beraber "İyi ki Varsın Eren Kesişme" filmini izledik. Bir kez daha canlarını bizlerin canları yaşasın diye hiç düşünmeden feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ettik, kahraman gazilerimize Yüce Mevla'dan acil şifalar diledik. Prof. Dr. Raşit Küçük Anadolu İmam Hatip Lisesi ailesi olarak unutmama ve unutturmama vazifemizi yerine getirmenin huzuru ile bir kez daha yüksek sesle haykırıyoruz: "İYİ Kİ VARSIN EREN"

Ock

Prof. Dr. Raşit Küçük Anadolu İmam Hatip Lisesi olarak  Meslek  Dersleri Kazanım Değerlendirme ilk dönem sınavımızı  okul bazında   gerçekleştirdik. 

Meslek dersleri zümresinin hazırlayıp uyguladığı  bu sınavlar okulumuzda dönem dönem tekrarlanacaktır.

Ock

AHENK Projesi kapsamında Kepez Kaymakamımız Sayın Mustet ŞAHİN, İlçe Müdürümüz Sayın Hüdai VURAL ve Şube Müdürlerimiz okulumuzu ziyaret ettiler. Okuma saatinde hep birlikte okuduk. Kaymakamımız öğrencilerimizle ve öğretmenlerimizle sohbet ettiler. Bizleri onurlandıran Kaymakamımıza  müdürlerimize teşekkür ederiz.

Ock

Öfke, ilk çağlardan itibaren insanoğlunu tehlikeli durumlarda karşı koymaya yönelten, savaşmasını, böylece soyunu sürdürmesini sağlayan bir duygudur. Günümüzde, savaşlar dışında bedensel olarak savaşmayı gerektirecek tehlikelerle pek yüz yüze gelinmiyor. Yaşamsal tehditlerin yerini kişisel kimliğe yönelik tehditler aldı. Artık ölümden korunmaktan çok, bir konuda egemen olmak için veya daha kötü bir duruma düşmeden durumu kontrol altına almak için öfkeleniliyor. Öfkenin kendisi bir problem değildir. Hatta haksızlığa karşı durmak, yaşamda bazı değişiklikler yapmak gerektiğinde işe yarayan bir duygudur. Ancak öfke saldırganlığa dönüştüğünde kişiye, çevresindekilere zarar verir ve bir problem haline gelir.

 

Öfke Ne Zaman Problemdir?

 

Öfke; kişide stres, sağlık problemleri, ilişkilerinde problemler veya depresif durumlar yarattığında bir problem haline gelmiş demektir. Bazı kişiler için öfkeyi problem haline getiren onu ifade etmemeleridir. Bu kişiler öfkelenmenin doğal olduğu durumlarda bile öfkeli olmazlar ve doğal tepkilerini veremedikleri için biriken öfke kendilerine zarar verir. Bunun tam tersi durumlarda vardır; bazı kişiler için de her durum öfke yaratır. Böyle kişiler her şeyi olumsuz yorumlayarak her şeye öfkelenirler. Başları çok belaya girdiği gibi, uzun vadede bedensel ve ruhsal sağlık problemleri yaşama olasılıkları çok yüksektir. Sonuç olarak, öfkeyi çok fazla içe ya da dışa yöneltmek hem kişinin ruhsal ve bedensel sağlığını hem de ilişkileri olumsuz etkiler ve öfke bir sorun haline gelmiş olur.

 

Öfke problemi birey, meslek ayırt etmeden her insanda oluşabilecek doğal bir duygudur. Fakat bu duygunun oluşmasından ziyade davranışsal olarak vereceği zarar boyutu daha önemlidir. Bu konuda öğretmenlerimizi bilgilendirmek ve bilinçlendirmek adına okulumuz rehberlik servisi tarafından eğitici broşürler hazırlanmıştır. Öfkenin ne olduğu, etkileri, sonuçları ve çözüm önerilerinin yer aldığı  broşürler öğretmenlerimiz tarafından ilgi görmüştür.

 

Ock

TYT - AYT Çalışmaları

Bilgilendirme Çalışmaları
Üniversite sınav sistemi hakkındaki gelişim ve değişimlerin, doğru ve sistemli bir şekilde öğrencilere aktarılması, öğrencinin bu süreç ile ilgili bilgilenmesi ve bilinçlenmesi adına önemlidir. TYT (Temel yeterlilik testi) ve AYT (Alan Yeterlilik Testi )  ile ilgili bilgilendirme yapılıyor ve puanların oluşumu konusunda güncel bilgileri interaktif bir ortam yaratarak sistemle ilgili tüm ayrıntıları öğrencilerle paylaşılır.

TYT - AYT Denemeleri Değerlendirme Çalışmaları 
Her öğrenci farklı yöntemlerle öğrenir. Öğrencilerin öğrenme ve ders çalışma stratejileri de bu yöntemlere göre çeşitlilik gösterir. Öğrencilerin kendilerine özgü, etkili ders çalışma stratejilerinde farkındalık kazanmaları onların akademik başarıları için önemlidir. 

Rehberlik Servisimiz 12. sınıf öğrencilerimizle bireysel görüşmeler yapmaktadır. Yapılan bu görüşmelerde öğrencilerin gelecek ile ilgili planlarını, üniversiteye giriş sınavlarında hedefledikleri puanlarını, deneme sınavlarında yaptıkları yanlışlar ve bunların nedenlerini, sınav taktiklerini ve ders çalışma stratejilerini sorguluyor. Soru haline getirdiğimiz kriterlerin bulunduğu formları öğrencilerimiz ile beraber dolduruyor. Böylece öğrencilerimizin takibini kolaylaştırmış oluyor.

20-30 dakika boyunca devam eden görüşmelerde öğrencilerimizin ders çalışma, soru çözme ve deneme sınavları esnasında yaptıkları yanlışları daha yakından görme fırsatı bulunur. Örneğin günlük, haftalık ve aylık tekrarları yapmadıkları, elverişli olmayan ortamlarda çalıştıkları (salonda, yatakta, koltukta, TV karşısında, müzik dinleyerek vs.), plansız çalıştıkları, erteleme davranışı gösterdikleri, hangi dersi nasıl çalışmaları gerektiğini bilmedikleri ders çalışma esnasında yaptıkları en belirgin yanlışlardır. 

Öğrencilerin soruyu doğru okumadıkları, her gün düzenli sayıda soru çözmedikleri, test çözdükten sonra doğru ve yanlışlarını kontrol etmedikleri zaman zaman gözlemlenir. Deneme sınavları esnasında ise öğrenciler tam olarak güdülenemeyebilirler. Dolayısıyla konsantre olamaz, sınav sürelerini de doğru kullanamazlar. Hangi bölümden başlamaları gerektiğini bilmedikleri gibi yaptıkları her yanlışın doğrularını götürdüğü kuralının önemini de çok fazla kavrayamayabilirler.

Bu görüşmelerde öğrencilerimiz yaptıkları yanlışları sorgularlar, kendi yanlışlarını nasıl düzeltebilecekleri konusunda da bilgilenmiş olurlar. Öğrencilerimizden aldığımız olumlu geri bildirimler doğrultusunda bu görüşmeler sene boyunca devam eder.

Seminerler ve Grup Çalışmaları

·       TYT - AYT bilgilendirme semineri 

·       Sınav stratejisi belirleme toplantıları 

·       Sınav kaygısı

·       Sınava doğru

·       Verimli ders çalışma

 

Ock

Münazara geçmişi çok eskilere dayanan, karşıt fikirlerin yarıştığı bir tartışma türüdür. Ülkemizde öncelikle üniversitelerde münazara kulüpleriyle başlayan bu tartışma türü , Din Öğretimi Genel Müdürlüğünün etkinlik takviminde yer almasıyla ortaöğretimde yaygınlaşmıştır. Münazara öğrencilerin okuyan, sorgulayan, yorumlayan kişiler olarak yetişmelerine katkı sunar. Öz güven, sorumluluk  duygularını artırarak; Türkçeyi doğru ve etkin bir şekilde kullanma becerilerini geliştirir. Toplum içinde kendilerini sözlü olarak ifade edebilmelerine katkı sağlar. Karşılaştıkları problemler karşısında bireysel ve işbirliği içerisinde çözüm bulma, karşıt görüşü çürütme, özgür fikir üretebilme yeteneklerini geliştirir. Birçok becerinin gelişmesine katkı sunan münazara etkinliği her yıl okulumuzda düzenlenmektedir. 

Okulumuzda geleneksel hale gelen "Tartışarak Anlaşıyoruz" münazara etkinliği Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenleri Huriye Özdemir ve Sevgi Durmuş Beşiktepe'nin koordinatörlüğünde   sınıfların eşlenmesi ve konuların belirlenmesiyle başladı. Bazı sınıflardan iki farklı grubun çıkması okulumuzda münazaraya olan ilginin göstergesiydi. Her geçen yıl münazara etkinliğine katılımın artması tüm öğretmenlerimizi memnun etti. Sınıflarını temsil eden öğrencilerimiz, belirlenen takvim doğrultusunda tez ve antitezlerini savundular. Yirmi farklı takımın katıldığı birinci tur dinleyicilerin büyük bir ilgisiyle tamamlandı. On takım ikinci tura çıktı. Münazara etkinliğimizin ikinci turu 14 Ocak Cuma günü başlayacak. 

Münazara etkinliğinin hazırlanması ve uygulanması aşamasında emeği geçen koordinatör öğretmenlerimize, jüri üyelerimize ve öğrencilerimize teşekkür ederiz.

 

Ock

Antalya Emliyet Müdürlüğü,  Okullardaki Öğrencilerin İnternet ve Sosyal medya kullanımındaki doğru ve yanlışları anlatmak için okulumuzda seminer verdi. Bilşim suçları, yasadışı ve terör uzantılı sosyal medya faliyetleri, akran zorbalığı gibi konularda öğrencilerimizi bilgilendirdiler. Öğrencilerimizin ilgiyle takip ettiği seminer çok verimli geçti.

Ock

Okulumuz deneme sınavında  ilk 30'a giren  12. Sınıf öğrencilerimizi Ahenk Projesi Kapsamında  Akdeniz Üniversitesine götürdük. Mühendislik ve Hukuk fakültesini, gezen öğrencilerimizde  bu geziyle büyük bir moral ve motivasyon oluştu.

Ara

Yılı Seccadem Beni özler mi? programıyla tamamladık. Sevgili öğrencilerim seccadeniz sizi özlemesin  günde beş defa buluşun. Ahenk Projesi kapsamında Okur - Yazar buluşması. Seccadem Beni Özler mi kitabının yazarı Mikail Okumuş ortaokul öğrencilerimizle bir araya geldi. Çok verimli ve samimi bir buluşma oldu. Kendilerine teşekkür ederiz.

Dinimizin ana kaynaklarından biri olan yüce kitabımız Kur'anı-I Kerim'i daha iyi anlamak ve yaşayabilmek adına verdiğimiz mücadelemizin bir damlası olarak yaptığımız seminer çalışmamız şöyle gerçekleşti;

 

Eğitimci yazar Mikail OKUMUŞ,  okulumuza davet edildi ve Kur'an ve içeriği hakkında öğrencilerimize seminer düzenlendi.

 

Ortaokul öğrencilerimizin katıldığı seminerin konusu "Kur'an Benden Ne Bekler?"  sorusuna verilecek cevaplar ile şekillendi.

 

Rabbimizin bizlere ulaşması olarak da anlayacağımız vahyi anlamanın ne kadar önemli olduğu vurgusu üzerinde şekillenen seminerde "Pekii Bizler Allah'a Nasıl Ulaşırız?" sorusu ile çerçeve genişletilerek gündelik hayat ile bağı oluşturuldu.

 

Seminer de konuşmacı: "Allah bizlere vahiy ve peygamberler aracılığı ile ulaşıyor, bizler onunla nasıl konuşuruz?" sorusu yöneltildiğinde öğrencilerimiz, derslerde de edindikleri bilgiler ışığında "Namaz Kılarak" şeklinde cevapladılar. Ve bir öğrencimiz "'Namaz Allah ile konuşmaktır.' Buyuruyor Peygamber Efendimiz diyerek konuya katkı sağladı.

 

Konuğumuz Mikail OKUMUŞ, Kur'an ve içeriğinden bahsederken namaz, oruç, zekat gibi ibadetlerin Kur'an içeriğinde bulunduğunu ve bizlerin de ancak bu ibadetleri yerine getirerek daha doğru davranan ve Kur'an'ın oluşturmaya çalıştığı insan profiline ve daha önemlisi razı olunacak kul profiline bu şekilde ulaşılabileceğini öğrencilerimize anlattı.

Kendi hayatından örnekler veren konuğumuz, annesi ile yaşadığı namaz anılarını öğrencilerimizle esprili bir uslup ile paylaştı.

 

Her neslin Allah ve Rasulullah sevgisi kendi özelliğini taşır ve bu nesiller bizlerin örnekliği ile şekillenir. Bu bağlamda her insan kendi deneyimi ile bir dini fuyguya ulaşır ve kendine özel iletişim bağı kurar Yaradanı ile. Biz de kendi içlerinden bir öğrencimizi tüm öğrencilerimizi temsilen sahneye alarak En Yüce Zat ile konuşma zamaımız olan namazda nasıl davranmalıyızı uggulayarak gösterdik. Tüm katılıcı öğrencilerimize nasıl abdest almaları gerektiğini hareketlerini göstererek uygulamalarını sağladık. En'am Süresi 162. Ayeti  öğrencilerimize anlam olarak tanıttık ve hep birlikte tekrar ettik. Ayetin dediği gibi dedik hep birlikte " Namazzımız, digger tüm ibadetlerimiz, yaşamımız ve ölümümüz yalnız ve yalnız Allah içindir."

 

Iman ettiğimiz kitabımızın ilk emir olan OKU ermini de yerine getirmeye çalışan öğrencilerimiz konuğumuzun kitabını okuyarak seminere hazır geldiler ve karşılıklı sorularını yöneltme imkanı buldular. Kitaplarını imzalatan öğrencilerimizden bazıları "okumak Allah'ın emir evet ama yazma aracı olan kalme ile yazmayı öğrenmek de Allah'ın emri." diyerekyazar olmak istediklerini dile getirdiler.

 

Umman içinde bir damla olan Kur'an'ı daha iyi anlamak için yaptığımız çalışmamızın tüm öğrencilerimiz ve katılımcılarımız için verimli ve bereketli olduğuna şahit olmak bizleri mutlu etti. Daha nice samimiyet dolu çalışmalar yapabilmek duamıza aminler ile katılımlarınızı bekleriz